Uzun yıllardır değişik film festivalleri, spor yarışmaları, olimpiyatlar olmaktadır. Bazısı rağbet görmediği için kaldırılmış, bazıları yeni gün yüzüne çıkmıştır. Benim genellikle gördüğüm ekonomisini, tanınırlığını arttırmak için ülkelere olimpiyat şansı verilmesi. Bu gibi büyük etkinliklerin açılışları ve kapanışları haliyle adına yaraşır bir şekilde büyüklük taşıyor. Ama bazen bu büyük etkinliklere benzer şeyler yapmaya çalışıldığı zaman aynı sonuçlar elde edilemeyebiliyor. Örneğin Oscar gecesi denen gece, yabancıların Kadir Gecesi gibi. Herkes süslenip püslenip gidiyor, gece dünya çapında büyük bir etkileşim alıyor. Televizyondan, sosyal medyadan sayısız tepki alıyor. E tabii en başta bunu da karşılayacak kaliteye sahip. Dünya çapında güzeller, şahane kıyafetlerle boy gösteriyor. O kırmızı halının dili olsa da bir konuşsa neler anlatır kim bilir.
Bizde de benzeri yapılmaya çalışılıyor. Bizdeki mayaya uymayan junior Oscar, orijinaline de azıcık çamur sıçratıyor. Orada; kadınlar kaç yaşına gelirse gelsin en iyi şekilde kendine bakmaya çalışırken bizde; eski toprak sanatçılarımız göbeği baseni salmış, salmakla bırakmamış bir de açmış bir şekilde o ödüle davetli olarak geliyorlar. Yahu sen sanatçısın, her dakika halkın gözü önündesin; ki paranı da böyle kazanıyorsun zaten. Bunu mu yakıştırıyorsun yani halka ? O kocaman göbeğini, basenlerini mi sunuyorsun ? Yıllarca televizyon izleme kavgasından yenik düşerek izlemek zorunda kaldığım magazin programlarından edindiğim bilgiyle şunu biliyorum : Kadın sanatçılar basenle, göbekle yakalanmak istemez. Yakalayanlara ateş püskürürler. Ee o zaman bu ne şimdi ? Dalga mı geçiyorsunuz siz bizle ? Bacaklar olmuş Roberto Carlos gibi, boş zaten ufacık, göbek kadrajın yarısını kaplıyor; sonra bu insanlar sanatçıyım diye geziniyor. Her sanatçı fit olacak diye bir şey demiyorum ama sanatın gereği televizyon önünde her ne sebeple olsun bulunuyorsanız kendinize dikkat etmeniz şart. Giyin bir abiye, siz de rahat bizde. En kötü adaleli kollarınızı görürüz o kadar. Bunu çok görmeyin bize, lütfen...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder